Venezuela ve İran; ABD ambargosundan beli bükülmüş iki devlet. ABD’nin zayıflatmanın aksine sürekli şiddetini artırdığı ambargolara karşı yapılan hamlelerden yenisi, İran’ın Venezuela için gönderdiği 1,5 milyon varil petrol taşıyan 5 tankerlik filosu oldu. Güncel durumda Venezuela’nın rafinerilerinde yakıta çevirebileceği petrol kalmamış durumda ve özellikle sağlık sektörü olmak üzere günlük hayatta da insanların hayat kalitesini etkiler hale geldi. İran’dan gelen bu 5 gemilik filonun getirdiği petrolden çok, sembolik ve siyasi etkisi daha çok konuşulmakta. ABD’nin olası bir müdahalesi/saldırısı olabileceği ihtimalleri fısıldaşılırken ilk gemi “Fortune” Venezuela limanında bir zafer gösterisiyle karşılandı ve ABD ambargosu iki ambargolu devlet tarafından delinmiş oldu. Durumu şimdilik “bekle ve gör” stratejisiyle izleyen ABD’nin kalan 4 gemi için yapacağı hamle gözleniyor.
The New York Times’tan Julie Turkewitz‘in haberinin çevirisini aşağıda ilginize sunuyorum. Keyifli okumalar.
Orijinal haber linki için tıklayın
Yazı görseli Mercopress.com’dan alınmıştır
BOGOTÁ, Kolombiya — Beş gemilik bir filonun ilk parçası olan “Fortune” isimli petrol tankeri, İran’dan Venezuela’ya, bu tankerin varışını hükümet yetkililerinin bir zafer olarak duyuracak kadar son derece akaryakıt kıtlığı çeken Venezuela’ya varış yaptı.
Bu hamle, ABD ambargoları altında yalnızlaştırılmış iki devletin, İran ve Venezuela’nın arasındaki ekonomik ilişkileri derinleştiren bir hamle olmuştur. Her iki ülkenin temsilcileri de bunu bir güç gösterisi olarak kullandılar.
Venezuela lideri Nicolas Maduro “İran’a teşekkür ediyoruz.” Diye tweet attı. Ayrıca tweetinde ABD düşmanlığına karşı “sadece özgür halkların kardeşliği bizi kurtaracak” diye de ekledi.
ABD Dışişleri sözcüsü Morgan Ortagus bu hamleyi eleştirdi ve Maduro hükümetini, yasadışı yollarla sahip olunan altınlar karşılığında İran’dan yakıt alan bir “suç örgütü” olarak nitelendirdi. Ancak bu sevkiyatların ABD tarafından engelleneceği veya her iki ülkenin de ilave ambargolara maruz kalacağı yönünde bir beyanat vermedi.
“Venezuela halkının, onları demokrasi ve ekonomik iyileşmeye götürecek özgür ve adil bir başkanlık seçimine ihtiyacı var,” diye belirtti. “Maduro’nun pahalı anlaşmalarına değil”.
Bir siyasi risk danışmanlık firması olan Eurasia Group’taki Venezuela analisti Risa Grais-Targow, bu petrol sevkiyatının, her iki ulusun her geçen gün artan ortak politik ve ekonomik hedeflerini ve ABD’nin bu ilişkiyi engellemek için çok az sayıda seçeneğe sahip olduğunu bildirdi.
Venezuela akaryakıta ihtiyacı var ve altını var. İran’ın petrolü var ama nakde ihtiyacı var. Venezuela ve İran, Trump yönetimine karşı tepik koymaya kararlı. Ve ABD şu anda Covid-19 ile boğuşmakta, üstüne de zaten çok çetin ambargo şartlarını uyguladığı için, askeri müdahale haricinde elinde çok az misilleme kozu var.
Grais-Targow “Şu çok çarpıcı ki İranlılar Trump yönetiminin yollarına çıkamayacağına çok eminler” diye belirtti ve “İranlılar bu riski alıp bilindik ABD müdahale ortamındaki sonucunu karşılamaya niyetliler” dedi.
Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor ve bir zamanlar en büyük petrol üreticisiydiler. Ama yolsuzluklar, yeterli yatırımın olmaması ve ABD ambargoları endüstriyi mahvetti.
Petrol sendikası başkanlarından biri olan Ivan Freites’ın bildirimine göre, petrol rafinerileri petrol miktarı o kadar kötü durumda ki birkaç gündür hiçbiri benzin üretimi yapamıyor.
Venezuela hükümetinin bildirimine göre “Fortune” tankerini “Forest” ve diğer 3 tanker takip edecek.
Houston’daki Rica Üniversitesi Venezuela petrol uzmanı olan Francisco J. Monaldi’ye göre, tankertrackers.com’daki veriyi kaynak göstererek tüm filonun toplamda 1,5 milyon varil petrol taşıdığını bildirdi.
Bu sevkiyat Venezuela’nın ciddi gaz kesintilerini çözmekten oldukça uzak. Uzun süredir devam eden kriz o kadar kronik hale geldi ki son haftalarda insanlar günlerini benzin istasyonlarında kuyruklarda geçiriyor veya işlerine kilometrelerce yürümek zorunda kalıyorlar. Doktorlar işlerine gidemediğini ve hamile kadınların hastanelere yetiştirilmesinde oldukça geç kalındığını bildiriyorlar.
Monaldi’ye göre güncel tüketim oranları dikkate alındığında İran’dan gelen bu filo, Venezuela’nın birkaç hafta veya 1 aylık benzin ihtiyacını karşılayabilir; felaket bir duruma kısa bir mola verecek kadar. Ancak Monaldi, İran’daki Covid-19 vakaları yüzünden ortaya çıkan petrol fazlasının bu ticareti mümkün kıldığını söyleyerek, İran’dan gelen sevkiyatların, Venezuela’nın yakıt kıtlığı için uzun vadeli bir çözüm olarak görülmesi konusunda uyarıyor.
“İranlılar, karantina şartları kaldırıldığı anda Venezuela’ya tedarik için yeterli kapasiteleri olmayacak” diye ekliyor. “Bu durum sistematik şekilde sürdürülebilecek bir ticaret değil.”
Venezuela ve İran, Maduro’dan önceki başkanları ve Venezuela’nın sosyalist yapısının mimarı olan, 1999’da başkanlığa oturup 2013’te ölen Hugo Chavez on yıllar öncesinden gelen bir ilişkiye sahip. Chavez liderliğinde, İranlılar otomotiv ve çimento fabrikaları yatırımları yapmış ve bu Güney Amerika ülkesinde binlerce ev inşa etmişti.
Son birkaç yılda Venezuela ekonomisi düşüşe geçtikçe birçok İranlı firma kapanmış ve iki ülke arasındaki bağlar daha çok politik ve sembolik seviyeye gelmiştir.
Grais-Targow bu petrol sevkiyatlarını “son yıllarda gördüğümüz en maddi desteklerden biri” olarak nitelendiriyor.